Kış sezonunun başladığı bugünlerde yazın ekranlara umutlarla
giren dizilerden Erkenci Kuş reytingleri sildi, süpürdü. İster kaslarıyla
dikkat çekti ister başrol oyuncuları popüler deyin. İsterseniz klişe senaryo isterseniz
aynı kareler deyin.
- Her ne olursa olsun bu iş tutuyor mu?
- Ekran başına seyircileri topluyor mu?
- Bayıla bayıla ya da oflaya puflaya izleniyor mu?
Hepsinin cevabı evetse sorun yok. Öncelikle kimse ekran
başına zorla oturmuyor. Dizilerin yapımcıları da evinde reyting cihazı olanları
tek tek arayıp izlemelisin demiyor. Yaniii şahsen beni kimse dizinin olduğu
akşam ekran karşısına zorla oturtmuyor, evimde de reyting cihazı yok zaten.^^
Dizinin genelinden keyif aldığım için izliyorum. Üstelik kahkahaların havada
uçuşması, aile bağları, mahalle güzelliği, plazalarda daralan insanların
birbirlerini sıkıştırmaları, arkalardan kuyu kazılmalar, masum aşklar, şahane
görseller, hayaller, çekimler, müzikler derken fazlalıklar eksikleri kapatıyor
bence. Heeee yeni gününde geçen sezon dizileri geliyorken üstüne yeni diziler ekleniyorken reytingi nasıl olur
hep beraber göreceğiz. (Bence cumartesi akşamı gayet güzel gün, reyting
sofrasında başarılar.)
Hepsi enfes hepsi
Bir kere diziyi Çağrı Bayrak yönetiyorsa iş biraz önde
başlıyor. Ki beni de bu dizide en çok çeken detay oydu. Derken başrollerin
uyumu eklendi. Mahalle kısmı başlangıçta epey öndeydi. Lakin son bölümlerde
şirket ayağı da oraya yaklaştı gibi. Cengiz ve Ayhan baştan favorimdi, güzel ilerliyorlar.^^
Kasap Osman’ı anlatayım desem sayfalar yetmez. Her mahalleye klonlayabilir
kendini… İzleyenler zaten karakterleri biliyor, hiiçççç oraya gelmeden çözdüğüm
şifreye geleyim.
Jenerik müziği!...
Her gün yeni bir umut: Önce dizi ismi duyuldu, sonra kadrosu
belli oldu. Peşine yayın tarihi. Dizi başladı ve her gün yeni umutlarla neler
olacağını merak ettik, merak ettikçe ekran başına kitlendik.
Tutunup hayallerine dünü unut: Hayal kurmadan yaşamak mümkün
mü? Sanem, Albatros yarattı. Belki sen x model araba, diğeri y model ev. Belki
de komşunun kızı da hayallerine seni yerleştirdi. Öyle ya hayal bu. Ve seni
yeni bir güne büyük umutlarla taşıyan, dününün acısını unutturan bu hayallerin.
Sanki kalbimin içinde yüzlerce kuş, sarılıp hayallerime uç
hadi uç: Kuş haber derler. Kalbine her sabah yeni bir kuş koy ve hayallerine
ulaşana kadar onları sakla. Bir gün ulaştığında belki yüzlerce belki binlerce
kuş olacak bedeninde. Güzel yarınların için hemen şimdi başla.
Teldeki güvercin yalıdaki çapkın: Marketteki Sanem, evdeki
Ayhan, iş yerindeki Leyla, mutfaktaki Mevkibe, ormandaki Deren. Belki hepsi güvercindir. Ve belki çapkın
erkeğin çapkınlık yapması değil de yalı çapkını olmasıdır. Mitolojideki yerine
bakılırsa da sevdiğinden vazgeçmeyendir. Nihat gibi, Emre gibi, Osman gibi, Can
gibi…^.^
Kaldırımda baygın sana da günaydın: Eeeee günaydın
koltuğunda oturup keyif ala ala diziyi izlemek varken kendini bu eğlenceden
mahrum bırakıp sürekli şikayet ederek gizli gizli izleyen izleyici.
Şarkıdaki serçe camdaki teyze: Serçe kim mi? Tabi ki Sanem.
Serçe nasıl ki insanlara yakın yerlerde yaşıyorsa Sanem de cana yakınlığı,
bitmeyen enerjisi, asla susmayan çenesiyle kendi tarzını ortaya koyuyor.
Üstelik mükemmel hafızasıyla sadece kariyerindeki basamakları değil; camdaki
teyzeleri, Mecnun olan Cengiz’i de görüyor.
Uykusuz aşık sana da günaydın: Bir kendine aşık olanı
göremiyor ya o da hep uykusuzluktan hep aşkı yeni tanımasından. Eeeee sana da
günaydın Sanem.
Sanem'in kafa sesi gibi annesinin kafa sesi olsa da kavga etseler... ^.^
Kısa sözün kısa şifresi. Bu kadar sevilip izlenmesinin bence nedeni. Zaten şarkı sözleri Cem Öget imzası taşır
da kötü olma ihtimali olur mu? ^.^ Olursa nazardır o. Veeee öyle içten seslendirmiş
ki Demet Özdemir. Bence albüm bile çıkarabilir. Bitmeyen enerji, ara ara olan
gizem, tavan yapan kahkaha ile mis gibi sezon olur bence.
Sevgiler.