Hayatımız çok koşturmaca içerisinde geçiyor. Bakın öyle böyle değil aşırı koşturmaca hem de... Bazen bu koşturmaca olayına atıyoruz tüm suçu. Bazen sözlere.. Çünkü sanki hiçbiri bize ait değilmiş gibi. Bazen bu yoğun koşturmaca ya da tempo içinde fark edemiyoruz ağzımızdan çıkan cümlelere, kelimelere... Bazen de bile isteye söylüyoruz, çünkü karşı taraf bunu bize zorluyor.

Düşününce ne kadar çok "PEKİ"!! Var hayatımızda değil mi??? Üstelik  bu kelimenin anlamı karşı tarafı onayladığımız için kullanılmıyor. "Dediğin gibi olsun." "Sana ne anlatsam zaten anlamayacaksın." Demek.. İşte Ahh Bahar tam da böyle bir şey yaptın...

Bahar'ı haklı buluyor muyuz?? Bahar'ın yanında mıyız?? Bahar'la beraber miyiz?? Aslında hem hepsine evet hem de hepsine hayır... Bahar'ın mücadelesi ne kadar hoş başlamış olsa da artık değil... Evren'in kalbini kırmasına gerek yoktu.. Bahar'ı anlıyorum, anlamaya çalışıyorum, anlamak için elimden geleni yapıyorum... Lakin dolmuyor hiçbir yer be Bahar kızım... Yaşadıkların çok ama çok ağırdı. Timur seni çok yıprattı. Hala onunla aynı yerde çalışman, çocuklarının davranışları, Rengin'in olması vb hepsi seni daha çok yıpratıyor.. Bunların yıpratmasının patlamasını Evren Yalkın'a yapmaman gerekiyordu...

Çağla Sert buna cevabı güzel verdi. Hayır, değilir!! O genç yaştaki Bahar ve Timur'un doğrularıyla, yanlışlarıyla yaşadıklarıydı. Ve belki de gecikmeli de olsa bundan kurtuldu. Evet, Bahar'ın dediği gibi; "Doğru adamla yanlış zamanda denk geldi." Evren'i neden nikah masasına kadar taşıdın Bahar?? İçindeki tüm düşünceleri sansürsüz söylesen inan anlardı seni Evren! Çünkü eşler, sevgililer, arkadaşlar vb en mühim olan konu iletişimdir. Keza Evren'in de iletişimi gayet iyi! (Bu konuda kefilim ona.) Bakın Bahar'ın evliliğe karşı olan tüm düşüncelerine hak verebilirim. Evren'le de aynı sorunlar olabilir sorunsalına da kısmen hak verebilirim. Yalnız işi nikah masasına getirip de "Evren'in kalbini yakma!" Haline asla...

Bahar'ı Evren'le mi yoksa tek başına mı ilerletecekler bilmiyorum ama tek isteği Evren'in kalbinin iyileşmesi... Mesela Amerika'ya gitmemesi. Mesela Cem'i de bu yok oluşluğa sürüklememesi... Mesela hastanede yine eskisi gibi olsun... Bahar'ın ayaklarının üzerinde durmasını en çok isteyen/ destekleyen insana kötü ilerlemeyi yakıştıramam...

Saçlar kesilince daha da güzel oldu Rengin, bence evlenin siz Timör ^^

Timur Yavuzoğlu??? İnanın ne olursa olsun. Annesiyle beraber isterlerse Parla'yı alarak yaşasınlar. Rengin'i de istemediği aşikar, malum. Çünkü Timur onu sevip saran hem eş hem anne sıcaklığını, anaçlığını bulduğu Bahar Özden'in artık ondan gitmesinden ötürü kalbi fenalaştı. Ondan gitme ihtimalini düşündüğünde hayatta kalmasının gerek kalmadığını algıladı. Çünkü Rengin ya da Efsun ya da bi' başkası onun için geçici oldu hep. Evi Bahar idi ve diğerleri hep limandan geçerken uğradıkları... (Maalesef bu manipülasyonlara hepsi kanabiliyor...)

Her eve bi' Çağla gerek ♥ 

Çağla Sert... Soyadının tam da aksine yumuşacık kız, kendi gibi kalbi de güzel Çağla. Bahar'ın hep yanında, kırıldığında bile hoşluk bulmaya çalışan Çağla, sevmeye çalışan ama bi' türlü aradığı doğru insanı bulamayan Çağla. - Ben sanki Tolga'nın da onun için pek de doğru kişi olmadığını düşünüyorum ama bakalım- Ya da Çağla'ya kimseyi yakıştıramıyor da olabilirim ^^ Evren'i sahiplenmesi, Bahar'ın ikinci baharında yine onun yanında olup cesaret vermesi, dedikoduları kaçırmak istemiyor oluşu, herkesin yaşına inmesi/ çıkmasıyla bitanesin be Çağla... Rengin'e destek olma konusunda "Bu konuda yurt olalım hadi be!" Deyişi var ya, mis kere mis... Hatası mı??? Akşamın bi' vakti neden ofisine adamlar gelecek?? Sorsana be kızım!! Senin muhattabın Betül, o yoksa başka yollara başvur, işte o da dizi olması değil!! Rengin'e destek olma amaçlı kim varsa onunla görüşmek istemesi. Anlık derinlemesine düşünemiyor olmak... (Bazen kal gelir ya, onun gibi bir şey)

* Bikaç bir şey de Leyla'ya dair eklemek istiyorum. Madem kurtulamayacaktı neden geldi Leyla?? Timur'un hayatını kırıp gideceğine kalıp Nevra ile neler olacağını görseydik daha hoş olurdu?? Zaten neden anne diye söylenmemiş, orası da ayrı mevzu... Aziz Yavuzoğlu ölünce söylenebilirmiş. En azından Nevra ve Leyla ile büyürdü torunlar. Belki bambaşka olurdu hayatları ^^

* Gülçiçek Hanımcığım ile Reha Hocamı evlendirin be, gençler bilmiyor ikinci baharı ^^

* Sizin de varsa "Peki!" Dediğiniz anlar gelin yorumlarda buluşalım...

En çok da Evren Yalkın'ın üzülmeyeceği bölümlere...

Sevgiler...