İsminin anlamı özgürlük iken senin kendini
bildiğinden beri sıkışık, çekingen yaşaman reva mıdır? İsminin manası seni hür
kılarken kendini bağlamak, tutsak etmek iyi midir? Diğer dünyaya kalmadan bu
dünyada kendini acılar içerisine atman hoş mudur? Acı çektikçe kendini yeyip
bitirmen iyi midir?
Evet, Azat Şadoğlu senden bahsediyorum. İçinin eridiğini,
gözlerinin yaşının dinmediğini gördükçe üzülüyorum. Ahhh be Azat ahh neden daha
önce çıkmadı o sözlerin ağzından diyorum. Ahhh be Azat diyorum neden kalbinin
derinliğinden çıkarmadın o hazineyi. Ağzının ucuna gelip de diyemediklerin için
bugün fenalardasın, dertlerdesin diyorum. Hadi başa alayım, hadi seni
dinleyeyim, hadi anlayayım istiyorum. Diyemedin amca kızına sevdalıyım diye.
Diyemedin senin olmaz diye. Söyleyemedin hayır cevabını alırım diye. Ama
koruyamadın da be Azat. Hor gördüklerinde, dövdüklerinde yanında olamadın be
Azat. Ama…
Hani Reyyan, Miran’la evlendi de bırakıldı ya meydana ve sen geri
dönsün dedin ya. Hani aileni bile karşına aldın ya. Hani silahı dedene uzatıp
“vur” dedin ya. İşte orada bir kez daha acıttın kalbini, kalbimizi… (Azat fan
oldum galiba^^)
Belki diyorum yapamadıklarının telafisidir bunlar. Belki
diyorum geç kalmışlığın sevinci. Aslında düğün günü kızdım sana. Aslında
kendine hakim olamayıp Gül’e verdiğin zarar için öfkeliyim sana. Aslında
kardeşini korumak adına haksızlığa karşı gelmediğin için hatta Yaren’le
işbirliği yaptığın için dövmek istiyorum seni. Sonra dönüp bakıyorum sana. En
güvendiklerin sırtından vuruyor. İstemediğin o kadar şey yaptırmışlar ki ve
sevdanı o kadar görmezden gelmişler ki kıyamıyorum.
Kahroldum burada...
Azat’ın Reyyan aşkından
dolayı çektiği azap kadar Handan’ın yaşadıkları. Biricik oğluna kıyamazken
şimdi onu teslim etmesi sevmediği kıza. Neler hayal ederken oğlu için hayatın
ona sundukları. Belki yaptıklarının cezasını çekiyor Handan belki de bu iyi
günleri gelecek kötü günlerin yanında. (Yaren’e tepkisini verdiğinden beri daha başka seviyorum Handan’ı, yalan yok.) Gülçin Hatıhan ve Ahmet Tansu
Taşanlar o kadar iyi anne& oğul oldular ki sahneleri daha çok olsun
istiyorum. (Daha ne günlerinizi göreceğiz inşallah, totem yaptım hommm..)
Reyyan, Azat'ın elini tuttu ya hani. Azat'ın midesindeki
kelebekleri, kalbindeki melekleri gördüm. Reyyan onunla eve vardı da o konağa
girdi ya gözlerindeki ışığı, yüzündeki güneşi gördüm. İşte o an Azat'ın adının
anlamını haykırdığını duydum. Yalnız artık her şey daha zor daha ağır. Bugüne
kadar karşı çıkamadığı her şeye bir anda karşı çıkmasıyla kalan yolunu tek
başına ilerleyecek Azat. Tek başına diyorum.
Çünkü; Reyyan'ın kalbi Miran'a kırgın olsa da ilk sevdası oraya
düştü.
Çünkü; Reyyan ölmediği sürece Yaren abisinin yanında olmayacak.
(Aslında hiç olmadı yanında ya neyse.)
Çünkü; Dedesi artık güvenmiyor ailenin tek erkek torununa. Çoktan
başka planlar kurmaya başlamıştır Nasuh Şadoğlu.
Çünkü; Hazar kararsız, Zehra tedirgin. Bir kere elinden kaçırdı
köprüye atladı Reyyan.
Dur... Tek dedim ya hani Azat'a. Gönlü razı olmasa da elinden
geleni, elinden yettiği yere kadar götürecek annesi ağa kızı, ağa gelini Handan Şadoğlu var. Azat
üzülmeni istemeyen tek kişi. Kesin bilgi, yayalım.^^
Azat karakterine can veren Ahmet Tansu Taşanlar'ı tebrik ediyorum.
Ve izlemekten çok keyif aldığım karakterlerden biri olan Azat Şadoğlu'nun alacağı
kararları, yürüyeceği yolları, yapacağı fedakarlıkları, diyeceği sözleri
merakla bekliyorum. Eeee yalan yok çekeceğin çileleri, dertleri, acıları da
aynı heyecanla bekliyorum.^^
Unutma Azat; "Ölüm varsa bu dünyada zulüm var"*
Sevgiler.
*Gesi Bağları türküsünde geçen bir söz...