The White Lotus: Ölür müsün öldürür müsün?

The White Lotus: Ölür müsün öldürür müsün?
HBO, Temmuz ayında ekranı ve izleyiciyi çarpıcı ve sürükleyici yeni bir diziyle buluşturdu. Komediyi ve dramayı bir araya getiren The White Lotus, 6 bölümlük ilk sezonunu geçtiğimiz pazar akşamı yayınlanan bölümüyle tamamladı ve kanaldan 2. sezonu için onay da aldı.

Diziyi kanal için Enlightened'ı da hazırlayan Mike White hazırlarken ana kadrosunda Murray Bartlett, Connie Britton, Jennifer Coolidge, Jake Lacy, Alexandra Daddario, Sydney Sweeney, Brittany O’Grady, Steve Zahn, Fred Hechinger, Natasha Rothwell, Molly Shannon, Lukas Gage gibi isimler bulunuyor. Bölümler ülkemizde Bein Connect bünyesinde bulunuyor.

Konu:

Hawaii'nin lüks, dışarıdan bakınca mükemmel görünen seçkin bir oteline biz de misafir oluyoruz. Dizinin ilk sezonu otele tatil için gelen bir grup insanın ve oradaki çalışanların bir haftalık süreçte başından geçenleri anlatıyor. Daha girişte öğreniyoruz ki bu bir haftanın sonunda otelde birisi 'öldürülmüş'. Kim ölmüş, kim öldürmüş kısmı ise şimdilik belirsiz... Dolayısıyla ve tabii ki bu 'tatil' süreci neredeyse hiç kimse için aslında huzurlu ya da sorunsuz bir şekilde ilerlemiyor ve günler içten içe gerilimin tırmanmasıyla ilerliyor.



Otele tatil için gelenlerin arasında bulunan Sahne-Rachel Patton çifti yeni evlenmişler ve balayı için oteli tercih etmişler. İki çocuklu Mossbacher ailesi yanlarına ailenin kızı Olivia'nın yakın arkadaşı Paula'yı da almış. Annesini yakın zaman önce kaybettiği için morali bozuk olan Tanya ise hem külleri dökmek hem de tatil yapmak için The White Lotus'a gelmiş.

Öte yandan otelin melek yüzlü şeytan yöneticisi Armond günün herhangi bir vakti saçma bir istekle karşısına dikilebilecek bir otel dolusu misafiri idare etmeye çalışırken karşımıza çıkıyor. Bu uğurda gözünü neredeyse kırpmadan söylediği (pembe) yalanlar ise cabası. Tanya için vazgeçilmez olmaya başlayan spa bölümünün görevlisi Belinda, Armond'un kendisinden istediklerini yapan hafif saf Dillon da hikayenin öne çıkan personellerinden.


"Kim, kimi, nerede, nasıl, neden... öldürdü?" hikayelerini oldum olası severim. The White Lotus da bu halkanın başarılı temsilcilerinden bana kalırsa. Hatta yakın dönemin en ses getiren yapımlarından biri oldu. Dışarıdan pek de öyle durmamasına rağmen karakterleriyle, müziğiyle, 'rahatsız edici sessizlik' demeyi tercih ettiğim akışıyla kendisine fazla zaman geçmeden bağlıyor.

Dizinin insana "tanıdık" gelen bir havası mevcut. Bunu da sadece bir tatil hikayesi olarak değerlendirmemek gerek. Her biri diğerinden daha işlevsiz karakteri öyle güzel bir araya getirmişler ki sinir olması ya da empati yapması bedava resmen. Aşağıdakiler-Yukarıdakiler de dahil olmak üzere her şeyden bir tutam eklemişler sanki... Dolayısıyla oyunculukların yanı sıra senaryosunu da ayrı şekilde takdir ettim. Üstelik bunları bir de otel sayesinde görsel zenginlik katarak anlatıyorlar ve komedisi de tadındaydı. 6 bölüm olduğu için fazla sünmüyor ya da uzamıyor.

Karakterlerden Tanya ve dolayısıyla Jennifer Coolidge kendisini en konuşturan oldu gördüğüm kadarıyla. Hatta kimilerine göre kariyer performansı vermiş durumda. Bu nedenle o vakte kadar etkisi geçmezse Emmy’de de görebileceğimiz düşüncesindeyim. Zira kendisi de benim bu grup içinde en hoşuma giden karakter/oyuncu oldu. Shane (Jake Lacy) odunluğuyla, Armond (Murray Bartlett) ise bulunduğu konum itibarıyla konukları idare ediş biçimiyle sezonun öne çıkan diğer isimlerindendi. Öte yandan kendisinden sosyal anlamda birkaç kat yukarıda biriyle (adamın öküz burcu olmasını geçiyorum) evlendiği gerçeğini sanki yeni hatırlamışçasına ortalıkta dolanan Rachel ya da +1 olarak geldiği tatili kendine zehir edercesine hareket eden Paula'yı 'desteklemediğimi' belirtmiş olayım.

Dizideki asıl gizem her ne kadar sezon finalinde çözülse de "Kim patlayacak?!" sorusuyla da merakımı beslemeyi başardılar. Bu yüzden kimin öldüğünden çok kimin 'öldürdüğünü' merak ettim. Aldığım cevaptan da "memnunum" açıkçası. Kimine absürt gelebilir ya da tatmin edici bulmayabilir ama bence böylesi bir ölen-öldüren dengesiyle (de) olur.

İkinci sezonda farklı bir mekanla ve kadroyla yola devam edeceklerini açıkladılar. Eski kadrodan bazı isimlerin yer alma ihtimali de bulunuyor ki tanıdık bir-iki kişinin görünmesi iyi de olabilir hani. Gerisini kendileri bilir artık. The White Lotus dizisi ilk sezon itibarıyla böyle. Deneyeceklere iyi seyirler.
 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER