Yazın sıcak günleri ülkemize rötarlı olarak uğrasa
da Dominik'de hava da, kumlar da fazlasıyla kızgın. Yarışmacıların açlığını
midemde gurultu, sineklerin rahatsızlığını tenimde kaşıntı olarak hissediyorum
ekran başında. Onlar katur kutur kaşınırken ben de bitleri ve pireleriyle
meşgul olan bir köpecik gibi kaşınıyorum. Tabii ben acıkınca imdadıma iki oda
ilerideki buzdolabı yetişiyor ama yarışmacılar taştan yumuşak yiyecek bulursa
öpüp de başlarına koymak zorundalar. Düşünüyorum da açlık kadar beter şey yok
şu dünyada. Belki banyo giderinin tıkanması.. Yok yok, en fenası açlık yine de!
Götürrrr Serenay..
Ödül oyununda enfes kekleri tatlıları mideye indiren
ünlüler moral olarak da fazlasıyla doydu. Havuza bombalama atlarken adanın tüm
karanlığını ve stresini unutmuşlardı. Eee keklerin bünyeden atılması en fazla 5
saat sürer, eğlencenin getirdiği motivasyon 5 oyun!
Durum böyle olunca asıldılar da asıldılar oyuna.
Dokunulmazlık bu yahu, boru mu! Hele bir de Kıbrıs olayını netleştirmek varsa
işin içinde.. Ünlülerde Merve'nin hırsı çoğu zaman ayağına engel olarak takılsa
da sert kızları severim. Anıl'la olan dostluğu adada en gerekli şeylerden biri.
Yine de o dostluk fazlasıyla gıybet içerdiğinden bana tuzu eksik geliyor.
Hell yeah!
Sert
kız denilince de aklıma gelen ilk isim Serenay oluyor. Futbol toplarına fütursuzca
kafa gömen hanım kızımız oyunların da hakkından geliyor. Bu annem içiiiin!
Bence de, feda olsun. Ünlülerin kadınları epey fena, pençelerini geri çekecek
gibi değiller. Hakan'da ise bir alfalık durumu seziyorum. Tespitleri son derece
mantıklı aslında. Sevinciyle kimsenin kafasını gözünü yarmadan moral bulmaya
çalışıyor. Bu anlamda liderlik tavrı da kimsenin gözüne batmıyor.
Uyumuyorum gözlerimi dinlendiriyorum..
Anıl'ın geçirdiği kazada acısını derinden hissettim.
Demire kafa atmak deyimi yaşandı gözlerimizin önünde! Daha bir hafta önce
bodruma inerken kafayı aynı (vallahi de billahi de aynı) hızda duvara geçirmiş
biri olarak beynim sızladı Anıl'ı öyle görünce. Kendisine geçmiş olsun
dileklerimi iletiyorum.. E tabii Survivor bu, bedende sağlam kemik kalmasını
affetmiyor!
Oyunlar kazanıldı iyi güzel de Doğukan'ın neşesi
gönüllüleri birazcık gerdi. Tamam biraz değil, epey gerdi! Esasında o kobra
dansı ve pokemon uçuşu karışımı figürlere ben de anlam veremedim. Gönüllülerin
yerinde olsam bi' ince ''Doğukan nabıyon sen Allah aşkına'' derdim sakince.
Fakat gönüllülerin de mutluluk pozlarında ayaklarının yere basmadığını
hatırlarsak skor 1-1 eşitlendi mi denir, ne denir bilemedim..
Bu büyüklükte balığı ellerimle tuttum nankörler!
Bozok performans olarak en zayıf bulduğum
yarışmacılardandı dokunulmazlık oyununda. Buna bireysel dokunulmazlık da dahil!
Hani düşünüyorum da kafamın üstünde kuru mısır taneleriyle dolu bir kutunun
kapağını tutmaya ne kadar dayanabilirim? Bozok gibi ayı tokatlayacak cüssede
bir adamsam Begüm'den daha çok dayanmam gerektiği kesin.. Yine de günün şanslı
ismi oldu ve onun yerine Hasan aday oldu. Begüm ise Bozok'tan önce gelen zayıf halka aslında.
Fakat kazandığı sayılar onun elde tutulma avantajını katlıyor. Serenay'la baş
etmekte zorlansa da oyunlar da hiç fena değil. Ama Survivor'da eh işte olmak
yetmiyor, ortalığı kırıp geçmek şart! Gücünle adayı öyle bir sallayacaksın ki
denizdeki balıklar diz çöküp tövbe isteyecek! Tam Turabi'lik laf oldu bu..
Dolduruşa gelmem dolmuşa binmem babaaa..
Turabi bizim toplumumuzda sevilebilecek karakter
yapısına sahip. Dobra, renkli, rengi patavatsızlığından gelse de asi ve çoğu
zaman sınırları geren bir tip. ''Baba bizim oralarda bi laf vardır..'' diye
başlayınca biliyoruz ki en az dört kamyonun arkasına yetecek kadar özlü söz
püskürtecek dudaklarından. Doğukan'ın tane tane anlatımı ve sakin üslubu benden
bir alkış aldı açıkçası. Turabi ise ''Herkes kendine bir sevinç bulsun''
diyerek literatüre kendi deyimini kazandırdı! İşte Survivor'ın getirisi! Lütfen
müsait bir zamanınızda sizler de kendinize sevinçler bulunuz, öyle terli
sevinçlerle durmayınız hasta olursunuz..
Oyunlar, ödüller, ayarlar ve triplerle dolu bir
dokunulmazlık oyunu daha geçti. Bakalım aday olan Hasan sahiden adaya ve
Hindistan cevizlerine veda mı edecek yoksa daha koşması gereken çok parkur mu
var.. Siz ne dersiniz?
Neşeyle.