İkinci şans
Yalnız benim orada bir etbenim var, kaptırıp almayasın sevdiceğim
Haftaya Pelin’in zafer naralarıyla düzenlediği prestij partisiyle merhaba dedik. Samimiyetsizliğini koluna takıp gelen tüm Sarmaşık üyeleri bu partiyle adeta taç giyme töreni düzenlediler. Pelin aynı şarkıyı farklı versiyonlarıyla çaldırmak isterken Sarmaşık sakinleri de  Merve’nin başka bir versiyonuyla karşı karşıya olduklarının bilincinde, eski kaygısız hayatlarına devam etmeyi dilediler. Fakat aslında Pelin’in “bir Merve olmadığı” herkesçe biliniyor. Her şey bir yana bu parti varoluşumuza dair önemli bir gerçeği de gözler önüne serdi: İnsanın milyon dolarları da olsa havai fişek görünce kontrolsüzce sevinip el çırpıyor. Bu sınıflarüstü zaafı kabul edip yola öyle devam edelim. Bu da hayatta bizim payımıza düşenmiş, inkarın kimseye faydası yok.

Son gelişmelerle birlikte Pelin ve Taylan ilişkisinde liseden beri süregelen dengedeki değişikliği atlamamak lazım. Taylan bu ev alıp düzen değiştirme ve Pelin’in gösteriş krizine alışkanlıklarının dışında bir cevap verdi. Onu hiç bu kadar sert ve kararlı görmemiştim. Pelin’in anlamsızca, bitmek tükenmek bilmeyen kimlik savaşı ve hırsları Taylan’a da ilk defa isyan bayrağını çektirdi. Kısa sürede kendisini kaptırdığı kraliçe rolü sonucunda ortaya çıkan bu yeni hayatı garipseyen Taylan nihayet bir konuda ses çıkarıp Pelin’i hizaya sokacak bir tavır sergiledi. Galiba ilk kez ondan korkmadı. Kraliçe rolünün altından kalkamayan, bir de üstüne Taylan’ı pamuk ipliğiyle tuttuğunu düşünen Pelin’in yaşadığı zorluk öğretmenin omzuna yaş olarak damlayıverdi. Öğretmen bey zaten ilk zamanlardan beri uslanmaz bir romantik serseri. Takıntılı bir “aşık” olduğu her halinden belli olan adamımız Pelin’in başına büyük belalar açabileceğinin sinyalini verdi. Bu kadının çöküşü sandığımdan da beter olacak gibi...

Zehir hafiyemiz(!) Oya mesleğinin ona verdiği tüm yetkileri Serhan’ın ayaklarına sermek suretiyle durumu düzeltmeye çalıştı. Merve gittikten sonra eve yaptığı ziyarette Serhan’ın çocuk hasretine üzülse de, ikisinin birbirine bakış ve temaslarında artık önlerinde bir engel olmayışının rahatlığı vardı. Oya da aslında bu cesaretle “sevdiği adamı” karşılamaya gidebildi. Serhan kollarını açmış kendisini beklediğini bildiği ve aslında beklemesini tercih ettiği kadını kucaklamak için ilerlerken Merve hayatından kolay kolay çıkmayacak biri olduğunu kanıtlarcasına yollarını kesti. Üstelik Mila aracılığıyla. İki kadın da Serhan’ı kurtarmak için ellerinden geleni yaptılar. Tek farkları Oya’nın bunu prestiji ve aklından gelen gücü kullanarak yapması, Merve’ninse bizzat aynı kanı taşıdığı haini tuzağa düşürme yolunu izlemesiydi. İki kadının planlarıyla zindandan kurtardığı “prensin” bundan sonra ne yapacağı önümüzdeki günlerin en büyük gerilimi olacak gibi görünüyor. Serhan cesaretle aşkının arkasında mı duracak yoksa kızıyla aynı evi paylaştıkları bir düzenin devamı yönünde mi karar alacak?

Merve'lere gidiyorum deyince işkillendim...

Merve-Serhan resminde Mila’nın büyüklüğünü net bir biçimde gördüğümüz ve Merve’nin anne tarafıyla öne çıktığı anlara şahit olduk. Serhan’ın Mila’ya olan büyük sevgisi, ve onsuz olası bir gelecek senaryosunun ne kadar kabul edilmez olduğu da aşikar. Merve’nin aslen kendini kurtarmak için giriştiği ajanlık projesi işe yaramış olsa da Serhan’ın gözünde onu yükseltecek mi? Sanmam. Serhan Merve’nin abisinden vazgeçip yanında olmasını kendisini sevdiğine dair bir işaret olarak almayacak kadar tanıyor bence onu. Eğer bir saflık yapıp Merve’nin sadakati için Oya’yı reddederse, yeminler ettim sözelci mi diye araştırma yapacağım.

Serhan ve Oya’nın yalnız kaldıklarında yaptığı şeyler ne kadar sıra dışı değil mi? Parkta köpek beslemek, kuş yuvası yapmak ve şimdi de traş… Çiftimin marjinal bir flört anlayışı var gerçekten. Daha önceki etkinlikler “herkes için iyilik” temalıydı. Bu sefer Serhan’ın Oya’ya olan güveni ve teslimiyetinin altını çizen bir noktada buluştular. Değişikler vesselam!

Serhan’ın ayrı şirket girişimine bozulmasıyla beraber bundan sonra Arzu’nun işleri ne yöne gidecek diye merak içindeyim. İyi niyetini ortaya koyarak ikinci müşteri fırsatını reddetti ama Serhan’ın yaklaşımının ardından ilerleyen günlerde onları rakip olarak izleyebiliriz. Diğer yandan Nilay’ın babasını pişman etme çabaları hemen sonuç verdi. Ben diyorum zaten bu kız tam Sarmaşık kızı. İki dakikada ortalığı karıştırıp sonra keyifle babasının acı çekmesini izledi. Birleşmeyeceklerini bile bile sırf babası onlara yanlış yaptığı için intikam almak istedi bence, başardı da. Aferin Nilay, Sarmaşık’taki koca yürekli ergen işbirlikçimiz… Eşiyle metresine aynı hediyeyi almakla kalmayıp bir de aynı yalanı söyleyen Mehmet artık benim için kategori dışı bir karakter. Bu akılsızlıkla bu kadar işi nasıl becerdin insan şaşıyor! Neyse Arzu da senin güzelce bir tozunu aldı. Burcu, Arzu’yu o kadar hafife alıyor, Mehmet’i o kadar çantada keklik görüyor ki henüz duruma gözünü açamadı. Literatüre “metres özgüveni” olarak geçsin bu. Fakat hanımlar benden söylemesi: Başkasını sizinle aldatan adamın günü geldiğinde sizi de aldatması sürpriz olmamalı.

Zahmet etme kardeşim, bir gırtlağını sıkıp kaçarım ben

Serhan’ın başı derde girince bölümlerin atmosferi ciddi anlamda karardı. Bu sıralar hemen herkes kaygılı, küçük eğlenceli hesapların yerini ciddi sıkıntılar aldı. O yüzden Merve’nin Sarmaşık’a dönmesini dört gözle bekliyorum ve böyle hissetmek beni de şaşırtıyor. Seni sevmesem de entrikalarının müptelasıyım Merve! Herkesin gizli kapaklı işler çevirdiği ama sonunda dilimizde güzel ve şaşkın bir tat bırakacak zamanlara bir an önce ışınlanmak istiyorum. Güzel günler yakın gibi görünüyor, haftaya buluşmak üzere…


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER