Neredeyse bir yıl boyunca bu köşede pek çok oyuncuya
aşağıda görmüş olduğunuz 15 soruyu sordum. “Bunu düşünüp mail ile geri
döneyim”, “Of! Çok zor soru; bunu geçelim, cevabım yok açıkçası” gibi nidaları
duymamak adına elektronik ortamda gerçekleştirdik röportajları. Fakat her biri
Tilki Yapım Stüdyosu’na uğrayarak Alper’in (Kemal Özkorkmaz) objektifinin
karşısına geçti. “Nasıl giyineyim? Herhangi bir format var mı?” sorusuna
“Formatımız doğal olmak! Kendini hangi kıyafetin içinde rahat hissediyorsan onu
giyip gel” dedik ve de onları en “kendi” halleriyle çektik. Bu çekimler
sırasında bazılarıyla tanışma şansı da yakaladım. Mehmet Korhan Fırat maalesef
bu isimlerden biri olmadı. Ancak şu cevabından sonra “Ah be! O çekimi
kaçırmayacaktım” dedim: “Çok beylik bir
laf belki ama sanırım benim için ‘oynamak’ oyunculuğun hem en çekilir hem de en
çekilmez yanı.” Tabii bu cevabı üzerine “Yazar burada ‘hayat da bir
oyun değil mi?’ olgusuna atıfta bulunmuş” esprisini yapıp gözlerinizi
devirmenize yol açmayacağım. Fakat Bizim
Hikaye’nin tabiri caizse çilekeş Tufan’ı bu cevabıyla çok güzel özetleyip
paketleyerek noktayı koymuş. Bana da bunun üzerine söyleyecek pek söz düşmüyor
açıkçası. Bizim Hikaye’de mahalleye
en yakışan karakterlerden Tufan, bu akşam kısa süreliğine veda ediyor; o
nedenle siz onu bir yıl boyunca iyice tanımışken; ona hayat veren kişiyi de
tanımanız için aradan çekiliyor, sözü Mehmet Korhan Fırat’a devrediyorum.
1- Canlandırdığınız karakteri özetleyecek beş
anahtar kelime. Saf, aşık, sevecen, fedakar, sadık.
2- Canlandırdığınız
karakterin tek bir özelliğine sahip olacaksınız; hangisini
seçerdiniz?Bizim Hikaye’nin
Tufan’ın sevecen yanını seçerdim.
3- Oynadığınız diziyi / filmi veya tiyatro
oyununu bir yemek, canlandırdığınız karakteri de malzemelerden biri olarak
düşünecek olursanız; diziyi, filmi ya da tiyatro oyununu hangi yemeğe
benzetirsiniz ve karakteriniz olmasa hangi malzeme eksik olurdu? Yemek yapmaktan pek anlamam ama sanırım aynı
yemeği farklı malzemelerden yapmaya çalışırdım (gülüyor.)
4- İlk audition’ınızı hatırlıyor musunuz;
nasıl geçmişti? Berbattı. Bütün audition’lar berbattır (gülüyor.)
5- Bugüne kadar sette yaptığınız en komik hata
nedir? Bu yeni oldu. Sahnede Reha Abi’ye (Özcan) Fikri Abi diyeceğime Reha Abi
dedim.
6- Şu an / son olarak oynadığınız dizide, filmde
veya tiyatro oyununda sizin ya da başka bir karakterin söylediği, en
sevdiğiniz replik nedir? Rahmet’in “Mamimo”su.
7- Bir bölümlüğüne / sahneliğine Tufan’ı
ekipten başkası canlandıracak. Kimi o rolde görmek isterdiniz? Aynı
şekilde siz de başka bir karakteri oynayacaksınız. Hangisini seçerdiniz?
(Yaş, cinsiyet vb. etmenleri düşünmeden.) Cemil karakterini canlandıran Mehmetcan Mincinozlu’dan Tufan karakterini
izlemek isterdim.
8- Ergenliğinize döndük; sevdiğiniz bir
ünlünün fotoğrafını tişörte bastıracaksınız. Bu kim olurdu? (Yerli /
yabancı fark etmez.) Luis Ronaldo.
9- Karşınızda zaman makinesi var; hangi
dönemde, hangi şehre ışınlanmak isterdiniz? 18’inci yüzyılın Viyana’sına ışınlanmak isterdim.
10- Bugüne kadarki en büyük çılgınlığınız
nedir? Pek çılgın biri değilim.
11- Hangi dizileri takip ediyorsunuz ve onları
izlerken yanında yemesem olmaz dediğiniz abur cuburlar neler? Bu aralar pek dizi izleyemiyorum ama kuruyemiş
favorim.
12- Güne bir kitabın dünyasında başlayacaksınız;
öğlen bir dizinin, akşamı da bir filmin dünyasında geçireceksiniz.
Hangilerini seçerdiniz? John Fante’nin
Toza Sor’u ile
başlar,
Doctor Who’ya geçer ve finali
de
Neşeli Günler’le yapardım.
13- Oyunculuğun en çekilir ve çekilmez yanları
neler? Çok beylik bir laf belki ama sanırım benim için
“oynamak” olayın hem en çekilir hem de en çekilmez yanı.
14- Kapitalizm, feminizm, sosyalizm, elitizm...
Hadi, bunların yanına bir tane de siz yepyeni bir “-izm”li kavram
ekleyin. Sanalist, sanalizm. Toplum olarak sosyal medyayı algılayış biçimimizin
tarifi gibi.
15- Bir sonraki oyuncuya sormam için senden bir
soru rica etsem...Soruları
beğendin mi?
RaniniTV Ekspres 15 Soruda bölümünün
önceki konuğu Doğan Bayraktar’ın sorusu:Kendine bir film yapsan nasıl bir karakteri canlandırırdın?Duygularını
çok belli etmeyen, neyi ne zaman nasıl yapacağını çok kestiremediğimiz bir
karakter olabilir. Fakat bu sorunun tek bir cevabı olduğunu da düşünmüyorum
(gülüyor.)
Röportaj: Cansu Uras
Fotoğraflar: Alper Kemal Özkorkmaz