Öncelikle dönem ve hikayeden bahsedeyim.
Yaşanmış hayat hikayelerini işleyen yapımlardan dört dörtlük olmasa da düzgün bir aktarım bekleyen tek kişi ben değilimdir herhalde. Sonuçta tarihi gerçeklere göre eceliyle ölmesi gerekirken yirmi sene daha erkenden bir de öldürülerek hayatını kaybeden dizi karakteri bile gördü bu gözler. American Crime Story ise ilk bölümüyle gerçeklere sadık bir uyarlama olduğunun ve olacağının sinyallerini birçok defa veren bir yapım. Bu açıdan da tabii ki hoşuma gitti.
Ayrıca hikayeyi birçok açıdan izleme fırsatı veriyorlar ki bu da iyi bir tercih olmuş. Bir tarafta gerçeği ortaya çıkarmak için çabalayan Marcia Clark önderliğindeki savcılık tarafını, diğer tarafta ısrarla suçsuz olduğunu iddia eden ve kendisine "Rüya Takım" olarak adlandırılan avukat ordusunu kuran O.J. Simpson tarafını izliyoruz. Aynı şekilde Nicole'un ailesi ve arkadaşları da diğer bir cepheyi oluşturuyor.
Hatta bilen biliyordur, Nicole'un en yakın arkadaşı Kris Jenner'ın cinayetten üç yıl önce boşandığı eski eşi ve dört çocuğunun (Kim, Kourtney, Khloe, Rob) babası Robert Kardashian da O.J.'in avukatlığını yapanlardan biri. Bildiğimiz Kim Kardashian'dan, babasından ve annesinden bahsediyorum... Dizi bu ve bunun gibi birçok detayla örülü. Tabii ki yaşanmışlık nedeniyle dava sonucu gibi bazı konularda spoiler yemesi kolay bir dizi, o konuda davadan ve olaylardan tamamen habersiz olanlara şimdiden kolay gelsin.
Yazı devam ediyor...