MURAT
ŞAMVERDİ
Karagül,
seyirciye çokça ölüm vaat ettiğini en başından ortaya koydu aslında. İlk bölümün
açılış sahnesinde, Kurtlar Vadisi’nden tanıdığımız Mesut Akusta, başrol
dediğimiz Özcan Deniz’i Fırat Nehri’ne attı. Yani adamlar net bir şekilde dedi
ki; ACIMAYACAĞIZ.
Türk dizilerinin sarsılmaz bir kuralı vardır,
bilirsiniz. Suda boğulan bir karakterin cesedi bulunmadıysa, o karakter
ölmemiştir. Fırat’ın akıntısı bedenini Basra Körfezi’ne dahi sürüklese, o adam
geri gelir. Keza öyle oldu. Murat geldi, ailesini aylarca uzaktan izledi
izledi, karşılarına dikildikten üç bölüm sonra -tekrar- öldü. Çok da üzülmedim
ne yalan söyleyeyim. Hayatımın aşkı dediği kadına 20 yıl yok yere evlat acısı
çektirdiğinden mütevellit, şahsından pek haz etmiyorum. Ne haz etmemesi ayol,
bildiğin nefret ediyorum. Cehennemi bol olsun!
Ama evlat dediğin üzülüyor işte. Hem, insanın babası
ölür mü hiç?