Ölüm dediğin nedir gülüm, Karagül'de onu ekmeksiz yiyorlar!

Ölüm dediğin nedir gülüm, Karagül'de onu ekmeksiz yiyorlar!
NARİN MERCAN

Narin öyle bir karakter ki, ne desem yanlış olacak gibi hissediyorum. Karagül’deki çoğu karakter ne tamamen iyi ne tamamen kötüdür ama benim gözümde başı Narin çekiyor. İyi desem değil; çünkü en basitinden, Baran’a gerçeği anlatmasın diye Ebru’yu kaç kez öldürmeye çalıştı. Kötü desem o da değil; çünkü Baran’a olan sevgisinin gerçekliğine çok inanıyorum. Baran’ı annesinden alıp büyütmeyi (zamanında Baran’ın da ima ettiği gibi) “Ebru’dan intikam alma fırsatı” olarak gördüğünü düşünmüyorum. Narin, kendine tercih edilen kadının çocuğunu hayatta her şeyden çok sevebilmiş bir kadın. Bir Baran’ı var, onu da kaybetmek istemiyor, bunu anlıyorum. Ama Ebru’nun karşısına dikilip “Sen sadece doğurdun, onu ben büyüttüm, o benim oğlum!” deyip durması da neresinden bakarsan bak yüzsüzlük. Bak yine öveyim mi gömeyim mi karar veremedim. Niyetine inanıyorum da yöntemi çok yanlış deyip çıkayım işin içinden.

Ben hep Karagül’ün iki anneyle mutlu mesut bir final yapacağını düşünürdüm. Baran’ın, AYLAR SÜREN triplerinden sonra Ebru’ya gidip “Bak sen benim annemsin, canımın parçasısın; ama o da bana 20 sene analık yaptı, silip atamam” demesini beklerdim. Ebru da dünyanın en iyi niyetli ve anlayışlı kadını olarak buna itiraz etmezdi. Zaten Ebru’yla Narin’in arasındaki en büyük fark da bu. Narin, Baran’ın Ebru’ya ana dediği günü görmemek için canına kıyar; Ebru, Narin’in mezarının başında “Keşke ikimize de anne deseydi.” diye ağlar.

Narin’in ölümü, aslında ölenden çok kalana (en çok da Baran’a) üzüldüğümüz ölümlerdendir. Gidip en yakınınızdaki Karagül seyircisine Narin’in öldüğü bölümü sorun, muhtemelen “Ay o çocuk da ne ağladı bee kıyamam” gibi bir tepkiyle karşılaşacaksınız. Çünkü bazen kızarlar, küserler ama Karagül’e gönülden bağlanan kimse Baran’ın gözyaşlarına kıyamaz. 

Rahat uyu Narin. Baran önce Ebru’ya, sonra da annelerimize emanet! 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER